Ergenlik Dönemi

Ergenlik çağı bir bakıma nankör bir dönemdir. Bu çağda çocuk kendisini beceriksiz ve yeteneksiz sayar. Yüzü sivilce­lerle doludur. Aşırı şişmanlığa veya za­yıflığa yatkınlık gösterebilir. Giyim zevki ise henüz tam oluşmamıştır. Çocuğu bu bunalımlardan kurtarmak ve ; normal bir gelişim göstermesini sağlamak görevi anneye düşer. Çocuk zamanla bu dönemi atlatacak, kendini toparlayacak, durumuna ayak uyduracaktır.

Gençlik Dönemi ve Kimlik Oluşumu

a. Gençlik ve Ergenliğin Anlamı
Birey, dünyaya gelişinden itibaren birtakım aşamalardan geçerek kimlik sahibi olur. İşte, bu aşamalar içinde, bireyin hayatını büyük ölçüde belirlemesi açısından önemli bir dönem vardır: Ergenlik dönemi
Gençlik dönemi olarak da adlandırılan bu dönem, buluğ çağı ile yetişkinlik çağı arasındadır. Kız ve erkek çocuklarında farklı olmakla beraber, genellikle 12’den 22 yaşına kadar sürer.

b. Gelişimsel ödevler
Gençlik çağı, anlaşılabileceği gibi, yetişkinliğe hazırlanmak açısından önemlidir. Bu dönem, bir “değişme çağı” özelliği taşır.

Bu dönemde, gencin başarılı olabilmesi için, yapması gereken işler, alması gereken kararlar, öğrenmesi gereken şeyler, edinilmesi gereken beceriler vb. şeyler vardır. İşte bunlara gelişimsel ödevler denir. (Aslında, bu tür ödevler hayatın her aşamasında söz konusudur.)

Bu ödevleri başarıyla yerine getiren genç, artık akranları arasında yerini alır, sosyal ilişkilere girer, cinsel kimliğini ve rolünü bilir. Giderek topluma uyum sağlar ve bir dünya görüşüne sahip olur. O artık, kendine Özgü davranışları olan kimlik sahibi bir bireydir.

c. Geçiş Dönemi Olarak Ergenlik
Ergenlik dönemi, daha önce vurgulandığı gibi. çocukluktan yetişkinliğe geçişi hazırlayan bir ara dönemdir.
Bu dönemde, genç, fizyolojik, ruhsal ve sosyal birtakım değişiklikler yaşar. Herbîriniz bu değişiklikleri kendi hayatınızda gözlemleyebilirsiniz. Kimileri, yaşanan sorunlar ve değişikliklerden ötürü, bu dönemi bir” fırtına ve gerginlik evresi”, “deli fişek bir çağ” olarak tanımlarlar. Oysa, yapılan araştırmalar göstermiştir ki bu dönem, sanıldığı gibi bir kriz dönemi değildir.

d. Kimlik Kavramı ve Kimlik Oluşumu

Çocukların önünde “ilk örnekler” anne – babalarıdır. Kız çocuk annesini, erkek çocuk babasını taklit eder, onun yargılarını ve davranışlarını benimser. Başka deyişle, çocuklar, bu dönemde anne – babayla özdeşim kurarlar.
Ergenlik döneminde durum değişir. Genç, anne – babasında hoşlanmadığı bazı özellikler görür; dışa yönelir. Daha olumlu ve güçlü kişiler arar. Sporcu, sanatçı, yazar vb. tiplere İlgi duyar. Onlar içinden bir örnek seçer. Sonra onu da değiştirir, yeni bir örnekle özdeşim kurar. Yalnız, bir süre sonra, genç, bu tipte de aradığını bulamadığı bilincine varır. İşte, genç için kimlik oluşumu, bu durumda yani özdeşimin bittiği yerde başlar.

Kimlik oluşumu, sadece ne bir taklit olayı, ne özdeşîmlerin birbirine eklen­mesiyle oluşan bir bütün, ne de bir dönemde başlayıp biten bir oluşumdur. Aksi­ne, “hayat boyu devam eden bir süreç”tir.
Kimlik oluşumu sürecinde, genç, kim olduğunu, neye yönelmesi ge­rektiğini, bu yönelişin gerekliğinin sebebini kavramış durumdadır. Başka deyişle, kendi ruhsal durumunu, aile ve çevre şartlarını tanır. Potansiyelini bilir. Yeteneği, bilgi ve becerilerine göre neler yapması gerektiğine karar verir. Karar­larını doğru verip vermediğine emin olur. Bir meslek icra eder. Hayatına birtakım değer yargıları ve dünya görüşü egemen olur. O, artık kendine özgü bir bi­reydir.

e. Kimlik ve Ruh Sağlığı

İnsanda oluşan kimlik duygusu, onu denetler, yargılar, davranışlarına yön verir. Bu bakımdan, o, tam bir “içsel güç”tür. Bu duyguya sahip olmayan, istikrarsızdır, davranışlarında bir tutarlılık ve süreklilik yoktur. Genellikle bocalama içindedir. Deyim yerindeyse, “pusulasız bir gemi” gibidir.

Doğal olarak, bu tür bir kişinin ruh sağlığı da bozuktur. Bir fiziksel ve sos­yal çevre içinde yaşamasına rağmen, başkalarıyla ilişkilerinde sorunludur. Tam bir “kimlik kargaşası” içindedir. Yalnızlık çeker. Taşkm hareketlerde bulunur. Uygun olmayan kişilerle ilişkiye girer. Aile ve toplumun beklentilerine ters düşen davranışlar sergiler. Potansiyeline uygun olmayan işlerde çalışır vb.

“Kimlik kargaşası” içindeki tipler, genellikle iki olumsuz yola girerler: Ya topluma ilgisiz gruplara katılır, ya da çeteler şeklinde beliren başkaldırıcı örgütlere girerler.
“Kimlik bunalımı”ise, gencin, kimlik duygusu kazanabilmek için yaşadığı bir mücadele sürecidir. Bu mücadele, genellikle ergenlik döneminde yaşanır. Görüldüğü gibi, gencin kimlik duygusu ile ruh sağlığı arasında doğrudan bir ilişki vardır.

PAYLAŞ
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Sayfa başına git