İNTERFERON

İNTERFERON. Enfeksiyöz hastalıkla­rın çoğunun önlenmiş ve hatta bir bö­lümünün tamamen ortadan kaldırılmış olmasına rağmen, bir büyük grup, tedavi yöntemlerinin çoğuna dirençlidir: Bu,-vi­rüs hastalıkları grubudur. Adi nezle, su­çiçeği, kızamıkçık ve kabakulak gibi ha­fif hastalıklar ya da ansefalit ve sarı humma gibi ağır hastalıklar, hep bu gruptandır. Interferon ilk olarak 1957 yılında, tavuk embriyonundaki canlı in-fluenza virüsü üzerine, ■ önceden verilmiş ölü virüsün etkisi görüldüğünde, tanım­lanmıştır. Bu deneyle, ölü virüsün uy­gulandığı hücreleri çevreleyen sıvıda, bu hücreleri canlı virüsten koruyan bir mad­denin bulunduğu anlaşılmıştır. Çok çe­şitli dokunun, canlı ya da ölü virüsle temastan sonra bunun gibi zehirsiz ve aynı tür organizmaya etkili (örneğin, tav­şanlar, tavuk interferonundan yararlana­maz) bir madde oluşturduğu, günümüz­de bilinen bir gerçektir. Bu konudaki deneylerin hemen hepsinin hayvanlara uygulanmış olmasına rağmen, tavukları enfekte eden virütik hastalıkların büyük bir bölümünün, bu maddece önlendiği ya da durdurulduğu ortaya çıkmıştır. Deneylerin ortaya çıkardığı en önemli bulgulardan biri de, interferonun, tavuk­ta, etkeni virüs olan ve Rous sarkomu diye bilinen bir kanserin gelişmesini dur-durmasıdır. Bu maddenin insanda nasıl kullanılabileceğine dair, henüz bir fikir birliği yoktur. Ne var ki, penisilinin bu­lunuşu gibi, bu maddenin de bulunmuş olması, virüs enfeksiyonlarıyla ve hatta kanserle savaşılabileceği umudunu ver­mektedir.

PAYLAŞ
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Sayfa başına git