ÂDET GÖRME

Adet görme (halk ara­sındaki deyimiyle “aybaşı kanaması”) in­san ve yüksek evrim düzeyindeki may­munların dişisinin normal bir vücut fonk­siyonudur. Gebeliğin yokluğunda, her ay, vagina dışına kanama olması anlamına gelir. Rahmin iç yüzü endometrium adı­nı alır ve döllenmiş yumurtanın yuva­lanmasına elverişli, kadife görünümünde bir tabakadır. Her ay bu tabaka, yumur­ta döllenecekmiş gibi hazırlanır ve gebe­lik oluşmadığı takdirde, belirli bir mik­tar kanla birlikte, tekrar yenilenmek üze­re, vücut dışına atılır. Âdet görmeyi dört devrede incelemek mümkündür: Sakin dönem, endometriumun kalınlaşması, atılması (yıkılma devri) salgılama döne­mi, nihayet birinci dönemde östrogen bo­rusunun etkisiyle endometrium, hem hüc­re sayısının artması, hem de bezlerin ve kan damarlarının dolması sonucu, kalın­laşır. Salgılama döneminde (ikinci dö­nem) progesteron hormon etkisi vardır. Yıkılma devrinde, rahim boşluğuna kan sızar ve bir süre sonra bu kanla birlikte, yıkılmış endometrium dokusu, dışarı atı­lır. Kanama biter bitmez, endometrium’ un onarımı başlar: Kan artıkları emili-me uğrar ve yıkılmış olan doku yeniden yapılır. Bu olayların tümü, yumurtalık ve hipofiz hormonlarının etkisindedir. Âdet devrinin başlangıcında, yumurtalık­ta olgunlaşan ve içinde yumurtanın bu­lunduğu folikül, östrojen hormonu salgı­lar. Bu hormonların salgılanmasının dur­ması üzerine (gebelik oluşmadığı takdir­de, bu salgı durur), endometrium yıkılır. Ovülasyon, 28 günlük devrin aşağı yu­karı ortasına, yani 14’üncü gününe rast­lar. Döllenme, yumurtanın fallop boru­ları içinden geçtiği sırada olabileceğin­den, her ay, gebeliğin gerçekleşebileceği üç gün vardır. Buna rağmen, gebelik, seyrek de olsa, değişik zamanlarda, hat­ta kanama olduğunda dahi oluşabilir. Kız çocuklarını, menstrüasyon kanama­sının oluşumunu iyice anlatarak, psiko­lojik yönden bu kanamaya alıştırmak ge­rekir, çünkü sancılı âdet vakalarının ço­ğunun temelinde, bu normal olaya karşı kişinin olgun olmayan tutumu yatmak­tadır.
Normal âdet kanamasıyla ilgili çok çe­şitli söylenti vardır. Bazı eski inançlara göre, kadının bu kanama günlerinde “kir­li” olduğu düşünülmüş, menstrüasyon sı-sında kadınla cinsel temasta bulunan er­keği korkunç sonuçların beklediğine ina­nılmış, hatta kadının o günlerde garip bir durumda olduğundan saçını yıkama­sı ya da kıvırması doğru kabul edilme­miştir. Bu inançların tümü saçmadır. Normal menstrüasyon kanaması, kadının günlük yaşamını etkilememelidir. Aslın­da, normal bir genç kız, kanamaların başlangıcını, cinsel olgunluk devrinin ba­şı sayıp, sevinmelidir.
Âdet görmeyle ilgili diğer bir yanlış inanç da, kanamayla vücuttan dışarı “kö­tü” maddelerin atıldığı ve bundan ötürü kanama yokluğu ya da azlığında, bu “kö­tü” maddelerin vücutta kaldığıdır. Bu tümüyle yanlıştır. Kanamanın olmama­sının tek anlamı, normalde atılan mad­denin yapılmamış olması, yani onarım ve gelişim devrelerinin eksikliğidir. Ka­nın vücut içinde kaldığı tek gerçek du­rum, primer amenore denen ve kızlık za­rının deliksiz olmasından ötürü, oluşmuş âdet kanamasının vagina’da birikmesi ha­lidir.
Âdet görme; hipofiz bezinin kontrolün-dedir. Hipofiz bezi ise, beyin tabanın­daki hipotalamus’un etkisi altındadır. Hi-potalamus’un duygularla ilişkisi büyük olduğundan, kişinin duygusal durumu ve heyecanları âdet kanamasını kuvvetle et­kilemektedir. Aynı şekilde, korku ya da heyecan etkisiyle, âdetlerin kesilmesi mümkündür. Amenore’nin (âdet vokluğunun) en sık rastlanan nedenleri, kadının gebe kalma korkusu, ya da çok şiddetle çocuk sahibi olma isteğidir. Ya­lancı gebelik denen durumda, kadının psikolojik gebelik arzusu, tüm gebelik belirtilerinin ortaya çıkmasına neden olur. Kadının yaşamında, normal olarak âdetlerin olmadığı dönemler, buluğ ön­cesi, gebelik ve emzirme zamanı ve me­nopoz (bkz.) sonrasıdır. Genel inanışın tersine, âdet yokluğunda, gebe kalmak mümkündür. Diğer amenore nedenleri, anemi, zafiyet durumları, hormonal bo­zukluklar ve uzun süren sinirsel gergin­liklerdir.
Âdet öncesi gerginliği denen ve kana­madan hemen önce beliren sancı, sinirli­lik duygusu birçok kadında vardır. Bu durum, ya hormonlarla veya hidroklo-rotizaid gibi bir diüretikle düzeltilebilir, çünkü bu tür gerginliklerde, vücutta faz­la su tutulması, etkenlerden biridir. Ya­tıştırıcıların ve A vitaminin de bu yön­de yararlı olduğu söylenir. Sancılı âdet görmeye dismenore adı verilir. Genel­likle, dismenore’nin nedeni psikolojiktir ve ilk doğumdan sonra kaybolabilir Âdetin kesilmesi veya hiç olmaması. Çocukluk ve meno­poz dönemi ile bazı hastalıklar hariç tu­tulursa, en sık rastlanan nedeni, gebe­liktir

PAYLAŞ
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Sayfa başına git