DALAK

Uzunca ve yassı bir karın or­ganı olan dalak, batın boşluğunun so­lunda, midenin arkasında bulunur. Da­lağın önyüzünü 9, 10 ve 11’inci kabur­galar örter ve bu organ, diyaframın alt yüzeyi ile temastadır. Rengi kırmızı olup, boyutları 12 cm. x 6 cm. x 4 cm.’dir. Normalde, çok şiddetli darbeler dışın­da, zedelenmekten kaburgalarca koru­nur. Ama sıtmanın yaygın olduğu; dola­yısıyla dalak büyümesine sık rastlanan ülkelerde, karnın sol üst tarafına rastla­yan bir darbeyle kişi ölebilir. Yaralanan dalak, çok fazla kanar, çünkü dalağın kanını getiren, aort’un bir dalı olan kısa, kaim çöliak atardamarıdır ve pis kanınboşaltılması da; içinde kanın geri dön­mesini engelleyici kapakçıkları olan top­lardamarlarla, karaciğer portal sistemi­ne yapılır. Bundan başka, dalağın özü kan doludur, çünkü dalağın fonksiyonu doğrudan kanla ilgilidir. Dalak, retikülo -endotelyal sistemin (bkz.) bir kısmıdır ve dalak hücreleri, eskimiş kırmızı kan kürelerini emerler.
Gerekirse dalak tarafından yeniden kırmızı kan hücrelerinin imal edildiği gibi, lenfositler, diğer beyaz hücreler ve antikorların da yapım yeri dalaktır. Ba­zı hayvanlarda (insanda bu pek olmaz) gereken acil durumlarda, dalak kasılıp içindeki kanı genel dolaşıma gönderir.
Bazen, özellikle dalağın yırtılmasıyla fazla kanamanın olduğu vakalarda, da­lağın çıkarılması gerekir. Çok ufak ço­cuklar dışında (çünkü bunlar, enfeksi­yona çok duyarlıdır) kimsede bu ameli­yat uzun süreli bir bozukluk bırakmaz.

PAYLAŞ
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Sayfa başına git