GUATR

GUATR. Boyunda bulunan tiroid bezi­nin şişmesidir. Guatr, nedenlerine göre sınıflandırılır: 1. Basit guatr’da, tiroid bezinin aşın veya normalden az çalış­ması, ya da habislik söz konusu değil­dir; 2. Habis guatr; 3. Hipotiroidizme (tiroid bezinin normalden az çalışması­na) bağlı guatr; 4. Hipertiroidizme (be­zin aşırı çalışmasına) bağlı guatr.
1. Basit Guatr:
Nedeni: Besinlerde iyot azlığıdır. Su­lardaki iyot yoğunluğu az olan coğrafî bölgelerde (Himalayalar, And Dağları ve Alpler bölgeleri gibi) bu duruma sık rast­lanır. Aynı şekilde Türkiye’de de İspar­ta, Doğu Karadeniz, Güneydoğu Anado­lu’nun bazı yörelerinde endemik guatr vardır. İyot azlığına karşı, vücudun ge­reksinimi olan tiroksin hormonunu ye­terli düzeyde yapabilmek üzere, tiroid bezi büyür.
Belirtileri: Bezin büyüklüğüne bağlıdır. Tiroid, görülmeyecek kadar az büyüyebildiği gibi, gırtlak ve yutağa ba­sınç yapıp, soluk almayı ve yemek ye­meyi engelleyecek boyutlara da varabi­lir.Tedavi: Besinlere, iyotlu tuz veya sodyum iyodür halinde iyot eklenmesi, bu tip guatr’ın oluşumunu önler. Çevre yapılara aşırı baskı yapacak büyüklüğe erişmiş tiroid bezi, cerrahi yoldan çıkar­tılmalıdır. Tiroidde nodüllerin (kabartı­ların) varlığı halinde, bunlar ayrı ayn da çıkartılabilir. Bazı durumlarda, bu nodüllerin içine kanama olmakta ve ti­roid anîden şişip, belirtilerin şiddetlen­mesine yol açmaktadır. Erişkinlerdeki’ guatrları, bazen tiroid hormonları vere­rek ufaltmak mümkünse de, bu önlem, nodüllerin küçülmesinde etkisizdir. 2. Habis Guatr: Ender görülen bir has­talık olup, genellikle basit guatrların çok olduğu bölgelerde rastlanır.
Belirtileri: Genç hastalarda, tek, sert bir nodul belirebilir. 40 yaşını aşmış kişilerde, değişik bir habis büyüme olmakta ve tiroidde irileşmekte olan bir nodulun varlığına rağmen, ilk belirtiler, özellikle kemik ve akciğerlerdeki ikincil tümörlerin oluşmasıyla anlaşılmaktadır. 60’ın üstündeki kimselerde ise, tiroid bezi tümüyle büyüyüp, gırtlak ve yutak­ta tıkanmalara yol açar. Burada, larenks (gırtlak) siniri olan gırtlak alt siniri’m olan basınç sonucu, hastanın sesi kısıla-bilir.
Tedavi: Genç hastalarda, tiroid bezi, ilgili lenf nodülleriyle birlikte çıkartılır. Sonuç iyidir. Yukarıda anlatılan ikinci tip tümörde, tiroid çıkartılır ve ikincil odaklara, radyoaktif iyotla, ışm tedavisi uygulanır. Bazı vakalarda, tümör doku­su, iyotu almaz ve bundan ötürü, dıştan radyoterapi (röntgen ışını tedavisi) uy­gulanması gerekir. Bütün tiroidi çıkartıl­mış vakalara, ağızdan ömür boyu tiroid hormonu verilir. En son tip habis guatr ise, radyoterapiye en duyarlı olanıdır.
3. Hipotiroidizm ya da tiroidin çalış­masının azalması: İyotu az olan bölgeler­de, tiroid bezinin olmaması veya göre­vini tam yapamaması hallerinde, tiroksin hormonu eksikliği, çocuklarda kretinizm (bkz.), erişkinde ise, miksödem (bkz.) denen durumlara yol açar. Bu vakaların guatrla birlikte var olması şart değildir.
Belirtileri: Kreten bir bebek, do­ğumda normale benzer, fakat üçüncü ayından itibaren doğru dürüst yemek yi­yememesi ve çok fazla uyuması dikkati çeker. Zamanla, çizgileri kabalaşır, de­risi kuru, dili dışarı çıkarcasına iridir ve üstelik zekâca geridir. Miksödemde, has­ta genellikle orta yaşlı bir kadındır ve âdet kesilmesi, sağırlık, kansızlık, saç seyrekleşmesiyle birlikte gittikçe artan zekâ ve hareket yavaşlığı ve soğuğa da­yanıksızlık belirir.
Tedavi: Çocuklarda, etkili bir teda­vi, ancak en geç, bebek 6 aylıkken baş­latılan tedavidir: Ömür boyu tiroksin verilir. Erişkinde, tiroksinle tedavi hemen durumu düzeltir; hormon uygulan­ması burada da ömür boyu sürdürülme­lidir.
4. Hipertiroidizm ya da tiroidin aşırı çalışması (Graves hastalığı, tirotosikoz): Genellikle genç kadınlarda görülür.
Belirtileri: Guatr, yumuşak olup, basit guatrdaki kadar şişkin değildir. Hasta, aşırı derecede sinirlidir, ellerde ince bir titreme hali vardır ve eller nem­lidir, iştahın artmış olmasına rağmen, kilo kaybı görülür, nabız hızlıdır ve has­tada çarpıntı olarak duyulur. Kişinin ha­reketle soluğu kesilir ve sıcağa dayanık­lılığı azalır. Bu durum bazen ekzoftalmik guatr adını da alır, çünkü sık rastlanan bir belirti de gözlerin patlaklaşmasıdır: Gözkapakları geriye itilmiş, iris (bkz. Göz) çevresinde beyaz sklera (bkz. Göz) görülmektedir. Hipertiroidizmin erken bir belirtisi de, ishaldir.
Tedavi: Guatr büyükse, ya da hasta 30-45 yaşlan arasındaysa veya antitiroid ilaçların etkisiz olduğu saptanırsa, be­zin bir bölümünün ameliyatla çıkartıl­ması uygundur. Antitiroid ilaçlar, tiroi­din tiroksin yapmasını engelleyerek et­kili olurlar. En çok kullanılan antitiroid ilaç, carbimazole’dm (karbimazol). Methyl thiouracil (metil tiurasil) ve propyl thiouracil (propil tiurasil) de, da­ha yüksek dozlarda kullanılmaktadırlar. Bu ilaçların uygulanmasında dikkate alı­nacak özellikler, hastanın yaşı (ilaçlar, çocuk ve gençlerde etkilidir) ve bebeğin varlığıdır (gebelikte aralıksız kullanılma­ları gerekir). Yaşlı hastalarda, ilaçlar, aralıklı alınabilir. Antitiroid ilaçlarla has­talık kontrol altına alındıktan sonra (yak­laşık olarak 8 hafta içinde) doktor kon­trolü altında devam dozu verilmelidir, çünkü ilaçların, lenf düğümlerinin büyü­mesi, ateş, kusma, kırmızı kan hücrele­rinin yapımında anormalliklerin belir­mesi, deri döküntüleri ve bacakların şiş­mesi şeklinde toksik (zehirleyici) etki­leri olabilir. Antitiroid ilaç kullanırken, hastanın boğazı ağrımaya başlarsa, ilacı hemen kesip, doktora başvurmak gere­kir. Üçüncü tedavi yöntemi de, radyoak­tif iyot uygulamasıdır, ama bu iş için tam örgütlü kurumlar ve personel ge­reklidir. Günümüzde bu sakıncadan ötü­rü pek kullanılamayan bu yöntem, her­halde geleceğin en etkili tedavi yolların­dan biri olacaktır. Vakaların çoğunda, cerrahî yöntemle birlikte, antitiroid ilaç­lar uygulanır. Bu vakalar, cerrahî giri­şimin en etkili sonuç verdiği hastalıklar­dandır.

PAYLAŞ
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Sayfa başına git