ÇOCUK VE ÇOCUK SAĞLIĞI

“Nor­mal çocuk” deyiminin, yalnız “ortala­ma” değerlere uyan çocuklar için kul­lanıldığının hatırda tutulması gereklidir. Tek bir vakayı ortalama değerlerle kar­şılaştırmak, genellikle yanıltıcı olabilir: Örneğin, çok sağlıklı bir çocuğun or­talama ağırlıktan az veya çok kiloda ol­masının önemi yoktur. Burada verilecek değerler, yalnız yaklaşık bir fikir edin­meye yarayacaktır.
Ağırlık: Yeni doğan bebek, 3,2-3,4 kg.’ dır. Beşinci ayda, bu kilonun iki misline, birinci yılın sonunda üç misline erişilir ve ikinci yılın sonunda çocuk, yaklaşık olarak 12,7 kg.’dır. Doğumu takip eden ilk hafta, küçük bir kilo kaybı olur; bu­nun dışında, ağırlık her hafta, yaklaşık170-266 gram artar. Burada, ufak fark­ların önemi yoktur ve ufak tefek ana babaların çocuklarının da ufak tefek ol­ması ve haftada 113-170 gram alması normaldir.
Boy: Genellikle, çocuğun boyu, ana ba­banın boyuna göre değişir, fakat boydaki bu kalıtsal faktör, kendini ancak beşinci yaşta göstermeye başlar ve bu yaştan önceki boy değerleri çocuğa uygulanan başlıca beslenme şekline göre değişir. Doğumda ortalama boy 508 mm.’dir. Birinci yaşın sonunda ise 701 mm.’yi bulur. Bundan sonra, her yıl 90 mm. kadar artar ve beşinci yaştan sonra da, kalıtıma göre, bir fazlalaşma belirir.
Uyku: Doğumdan sonraki ilk ay boyunca bebek, beslendiği ve temizlendiği zaman­lar dışmda, sürekli uyur. Altıncı ayda, süresi, geceleri 12 saat, sabahlan 2 saat ve öğleden sonraları 2-3 saattir. Bir ya­şında, gece uykusu 12 saat, sabah uy­kusu 2 saat, öğleden sonra uykusu da 1 saat olur. 18’inci ayda öğleden sonra uykusu ortadan kalkabilir, çünkü gün­düzleri fazla uyumanın sonucu çocuk, geceleri uyuyamayabilir. Yatak örtüleri sıcak tutabilecek, fakat hafif maddeden yapılmalı, oda karanlık ve havalandırıl­mış olmalı. Bu arada hava akımların­dan kaçınılmalıdır.
Beşik: İlk iki üç ay süresince kullanıla­cak en uygun beşik, sepettir. Bebek bü­yüdükçe, tek parçadan yapılmış, başucu kısmı olan (hava akımlarından korun­mak için) ve parmaklıklarının arası ba­şın geçmeyeceği kadar dar olan bir kar­yola kullanmak gerekir.
Hareketler ve yürüme: Yeni doğan be­bekler, öteberiyi yakalayabilir, emebilir, yutkunabilir, fakat el ve ayak hareket­lerinde düzen yoktur. Genellikle, üçün­cü ayın sonunda bebek, başını kaldıra­bilir, altıncı ayda oturabilir, dokuzuncu ayda emekleyip, onuncu ayda ayakta durabilir. Yürüme zamanı, 12-44’üncü aylardır.Konuşma: Birinci yılın sonunda, keli­meler tek tek söylenebilir, fakat düzen­li konuşma ancak ikinci yılın sonunda görülür.
Genel bakım: Anne, endişeden uzak, ra­hat ve kuruntusuz olmalıdır. Çocuklarda görülen yemek yeme güçlükleri, genel­likle çocuğun annesindeki endişeyi sez­mesinden doğar ve ileri yaşlarda, kurun­tulu bir ortam, çocuğun nörotik olma­sını sağlayacak başlıca faktördür. Nö-roz, bilinen en bulaşıcı hastalıktır.
Beslenme: Bebeğin beslenmesi bir çocuk doktorunun kontrolünde olmalıdır. Ana sütü yerine kullanılabilecek maddelerde yapılan bütün ilerlemelere rağmen, yeni doğanlarda ve ilk aylarda ölüm oranı, ana sütüyle beslenenlerde daha azdır. Bunun nedenleri, ana sütünde antikor­ların bulunması ve yapay beslenmede bebeğe mikrop bulaştırma tehlikesinin fazla olması olabilir. Sabitleştirilmiş bes­lenme koşulları yerine, bebeğin gerek­sinimine göre ayarlanmış beslenme saat­lerinin uygulanması daha iyi sonuçlar vermektedir.
Giyecekler: Hafif ve bol, genellikle yün, ipek-yün veya pamukludan yapılmış ve yanmaz olmalıdır. Bebeğin gövdesi, ye­terli ölçüde güneş ışığı ve temiz hava alabilmeli ve serbest hareket edebilme­lidir. Bütün yeni pamuklu giyecekleri giydirmeden önce yıkamak gerekir, çün­kü bu tür kumaşlar çoğu kez nişasta ile aprelenir, bu da bebeğin derisini tahriş edebilir.
Yıkanma: Doğar doğmaz, bebek su ile iyice yıkanır. Bu suyun ısısı, normal vü­cut ısısının biraz üstünde, yaklaşık ola­rak 37,8 derece olmalıdır; yıkayacak hemşire, bu ısıyı dirseğiyle kontrol ede­bilir. Göbek kordonunun artakalan kıs­mı, alkol veya antiseptik tozla kurutu­lur; bu göbek kordonu parçası, yaklaşık olarak onuncu günde kendiliğinden dü­şer. Göbek kordonu parçası düşene ka­dar kuru tutulmalı; bebek bu süre içinde ıslak bir süngerle sabunlanmalıdır. Bir iki ay içinde banyo suyunun ısısı, ılık olabilecek dereceye azaltılır, bebe­ğin günlük banyosundan sonra, çıplak olarak ateşin önünde yatırılıp serbestçe kol ve bacaklarını oynatmasına izin ve­rilir.
Diş çıkarma: Alt orta kesici dişler, 5-8′ inci aylarda belirir. Bundan sonra önce üstçenedeki kesiciler, sonra da altçene-deki kesiciler çıkarlar. İkinci yaşın so­nunda 20 tane süt dişi, çocuğun ağzın­da tam olarak bulunmalıdır. 4’üncü yaş­ta, süt dişlerinin dökülmesi başlar.
Ana sütünden (veya yerine kullanılan sütten) normal beslenmeye geçiş: Dör­düncü ayda, ya da doktorun salık ver­diği zamanda, çorba, yumurta sarısı süte eklenir ve 9’uncu ayda bu rejime kıyma da katılır. Bu arada meyve suları, ba-lıkyağı veya vitaminler devamlı verilme­li ve bebek, katı maddeleri çiğnemeye yöneltilmelidir. Asıl normal rejime geçiş 9’uncu ayda olur: Öğle sütü yerine unlu, sütlü yiyecekler, çorba ve katı ekmek parçaları verilir. Bir hafta sonra da inek sütü, katı ekmek ve tereyağı, az pişmiş yumurta, sütlü çorba sabah kahvaltısı olarak verilir. Üçüncü haftada çay saa­tinde kızarmış ekmek ve süt verilebilir; ana sütü alman öteki saatlerde de ana sütü yerine inek sütü veya meyve suyu içirilebilir.
Genel sağlık durumu: Sağlığın bozulma işaretleri, ateş, huzursuzluk, uyuklama hali, devamlı ağlamadır. Ağlama, yalnız başına önemsenecek bir belirti değildir ve anne, kısa zamanda, ıstıraplı ağla­mayı sezebilir. Burun tıkanıklığıyla sey­reden soğuk algınlıkları, bebekler için çok sıkıntılı olur ve bebeğin öksürmesi, onu doktora götürmek için yeterli ne­dendir. Bebeğin az miktarda yiyecek kus­ması önemli değildir; bebekler genellik­le fazla yediklerini çıkarırlar. Fakat şid­detli kusmalar, ishal olsa da olmasa da, önemsenmelidir. İshal de doktor muayenesi gerektiren bir durumdur. Buna karşılık bebeklerde kabızlık olağandır, sadece çok süren ve diğer belirtilerle seyreden kabızlık halleri dikkat çekmeli­dir. Bebek, henüz gelişmesi tam olma­dan oturağa alıştırılmak istenirse, ilerde çocukta nörotik belirtiler ortaya çıka­bilir.

PAYLAŞ
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Sayfa başına git