HİPOFİZ

HİPOFİZ. Beyin tabanında, burun ar­kasının üst bölümünde, bezelye tanesi büyüklüğünde bir bezdir. Bu bez, vücu­dun çok uzak bölgelerini etkileyen çe­şitli hormon salgılamaktadır. Bu önemli görevinden ötürü, anatomik konumu, be­zi çok iyi koruyacak şekildedir. Pitüiter çukur, ya da Türk eyerine benzediğin­den ötürü, “sella Turcica” adlı, kemik­ten bir boşluk içinde yerleşmiştir. Bez, dört bölgeye ayrılır ve beyin tabanında hipotalamus’a (bkz.) bir sapla bağlıdır. Hipofizin dört parçası şunlardır: 1. Pars anterior (ön parça), 2. Pars intermedia (orta parça), 3. Pars posterior (arka par­ça), 4. Pars tuberalis (tüberal parça). Bu bölgelerin görevleri de şöyle sırala­nabilir:
1. Adenopihofiz adı verilen, pars ante­rior, intermedia ve tuberalis parçalarının tümü, büyüme hormonu, tiroidi kamçı­layan hormon, adrenokortikotrofik hor- mon, sarı cisim yapıcı hormon, follikül canlandırıcı hormon ve prolaktin salgı­lar.
2. Nörohipofiz adı verilen arka parça ise, oksitosin ve antidiüretik hormon (bu­na, vasopressin de denir) salgılar. Büyüme hormonu: Vücudun normal ola­rak büyümesi için bu hormonun varlığı gereklidir. Yokluğunda, normalin çok al­tında bir büyüme görülür. Hormon, yakıt olarak kullanılmak üzere dokulardan yağları açığa çıkartır ve böylece, vücu­dun protein deposunu korur, aminoasit-lerin yıkımını azaltır. Hipofizin asidofil tümörlerinin etkisinde, bu hormonun aşı­rı yapımı jigantizm ya da akromegali (bkz.) denen duruma yol açar. Büyüme hormonunun salgılanmasının azalması ise, hipolizer cücelikle sonuçlanır. Tiroid kamçılayıcı hormon (TSH): Ti-roid bezinin normal çalışması için ge­reklidir. Kandaki TSH düzeyi, kretinizm-de (tiroidin az çalışması hali) artar, ti-rotoksikozda ise (tiroid bezinin aşırı ça­lışmasında) azalır.
Adrenokortikotrofik hormon (ACTH): Surrenal (adrenal: böbreküstü) korteksi-nin (kabuk parçasının) normal çalışma­sını sağlar, kortikosteron ve kortisol hor­monlarının salgılanmasını kamçılar. Ad-dison hastalığında kan ACTH dü­zeyini yükseltir.
Gonadotrop hormonlar, yani: Sarı cisim yapıcı (L.H.) follikül uyarıcı (FSH) hor­monlar: Her ikisi de cinsel hormon yapan bezlerin çalışmasını etkiler ve yumur­talıklar üzerindeki etkilerine göre adlan­dırılırlar. LH aynı zamanda erbezindeki (bkz.) interstisyel hücrelerini kamçıladı­ğından, interstisyel hücre kamçılayıcı hor­mon (ICSH) adını da alır. FSH ise, er­kekte sperma yapımını kontrol eder. Prolaktin (LTH): Memelerin gelişmesini ve gebelik sonrası süt salgısını etkiler.
Bu hormonların salgılanması, hipofi­zin hemen üstünde bulunan bir beyin bölgesi olan hipotalamus tarafından ayarlanır. Hipofizin arka parçası ile hipo-talamusun arası doğrudan sinirsel bağ­lantı olduğu halde, ön parçası olan ade-nohipofiz, hipotalamusla dolaylı olarak ilgilidir: Hipotalamusla, ön hipofiz ara­sındaki kan damarlarının hipofize taşı­dığı “salgılatıcı faktörler” bu dolaylı iliş­kiyi sağlar. Bilinen salgılatıcı faktörler, şu hormonlara ilişkindir: Büyüme hor­monu, kortikotropin, tirotropik hormon, kamçılayıcı hormon, follikül canlandırı­cı hormon. Bu ilişki, vücudun iç salgı bezlerinin, merkez sinir sisteminin kon-trolunda olduğunu göstermektedir.
Antidiüretik hormon (ADH): Hipofizin arka parçası tarafından salgılanan bu hormonun diğer bir adı, vasopressin’dir. Atardamar duvarlarındaki düzkaslara doğrudan etkiyle, kan basıncını artırır, ancak bu etkiyi yapabilecek dozu, vücut­ta normal olarak bulunduğu miktarın çok üstündedir. ADH’mn asıl görevi, böbrek­le ilgilidir: İdrarla atılan su miktarım kontrol eder. ADH salgısı, alkol etki­siyle azalır (bundan ötürü, alkol içen­ler, bol, seyreltik idrar çıkartır) ve ni­kotin etkisiyle artar (çok sigara içenlerin idrarları yoğun ve azdır). Arka hipofizin yıkımı sonucu, diabetes insipidus (şeker­siz diyabet) ortaya çıkar: Hastanın id­rarı çok bol ve su görünümüne yakın kıvamdadır.
Oksitosin: Rahim kaslarının kasılmasını sağlar. Doğumda rolü çok önemlidir, fa­kat bu hormonun doğumda hangi etki­lerle salgılandığı henüz tam olarak bilin­memektedir.
Arka hipofiz, hipotalamusa, hipofiz sapı aracılığıyla, doğrudan bağlıdır ve ADH ile oksitosinin salgılanması, bu sap içinde bulunan sinir lifleri aracılığıyla si­nir sistemine ayarlanır.

PAYLAŞ
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Sayfa başına git