Özürlü Çocuk

Özürler gebelik denetimleri, hekim gözetimi altında doğum, evde meydana gelebilecek kazalara karşı önlem alma ve doğum sonrası patolojilere zamanında tıbbi tedavi uygulama yoluyla önlenebilir.

Özürlülük olayının temelinde gebeliği sıkıntıya sokan etkenlerin yanı sıra ka­lıtsal mekanizmaların, doğumun normal gidişini engelleyen ve doğum sonrasın­da çocuk üzerinde etkili olan öğelerin yattığını gördük. Bu öğeler etkisiz kılınabilir mi? Sorunun yanıtı çoğu olgular için “evet” olacaktır. İşe gebelik süreci­ni, gebe kadınlarda görülen hastalıkları değerlendirmekle başlayalım.
Gebelik zehirlenmeleri anne adayı­nın belirli aralıklarla kontrollere gitmesi ve söz konusu durum ortaya çıkağında erken tedaviyle büyük ölçüde önlenebi­lir. Birçok hastalıktan zamanında alına­cak önlemlerle kaçınılabilir. Gebelik döneminde ilaç kullanımına son veril­meli ya da gerektiğinde ilaç hekim kontrolü altında alınmalıdır. Kalıtımla ilgili riskler ise anne ve babaya uygula­nacak testlerle zamanında ortaya çıkarı­labilir.

Aynı şeyler doğum için de geçerli­dir. Doğum asla şansa ya da oluruna bı­rakılmamalıdır. Her şey iyi de, kötü de gidebilir. Ama kötü gittiğinde ortaya çı­kacak sonuçların düzeltilmesi için ge­nellikle geç kaimmiş olur. Doğum her ne kadar normal, fizyolojik ve doğal bir olay olarak görülse de her zaman ciddi biçimde ele alınmalıdır. Sorunsuz do­ğum zannedildiği gibi kolay değildir: Her şey önceden dikkatle düşünülerek planlanmalı ve sorumluluk, doğumu en iyi biçimde gerçekleştirebilecek dene­yimli kimselere verilmelidir. Bu titizlik, bebeğin doğum sonrası edinebileceği rahatsızlıklar için de geçerlidir.

ozurlucocuk

Bu ra­hatsızlıkların ortaya çıkabileceğini, ağır düzeylerde seyredebileceğini ve bazı önlemler alınarak önlenebileceğini bilmek ve en azından bunların neler olduklarını öğrenmek gerekir. Bü­tün bunlar bize bilgilenmenin öne­mini gösterir. Çocuk sahibi olma­yı düşünenler herhangi bir du­rumda nelerin yapılacağını, hangi kontrollerin gerekece­ğini, en duyarlı süreçlerin ne zaman yaşanacağını ve ge­rekli önlemlerin nasıl alınacağını bilmelidir.
Tam ve kapsamlı bir kav­rayış için konunun bir başka yö­nünü de unutmamak gerekir. Özürlü bir çocuğun tedavisine ne kadar erken başlanırsa, basarı şansı o kadar yüksek olur.
Bebeğin rahatsızlığının doğumdan önce bilinmesi bazı durumlarda özre yönelik tedavinin hemen planlanmasına olanak tanır.

ÖZÜRLÜLER İÇİN NE YAPMALI?

Özürlü gocukların bakımı sorunu, “Özürlüler bizden farklı mıdır?” sorusu­na verilecek yanıta göre tümüyle deği­şik bir anlam kazanır. İlk düşünüşte ya­nıtın “evet” olması kaçınılmaz gelebilir. Özürlülerde sağlıklı ve normal kişilere göre tartışılmaz yetersizlikler vardır. Tersi durumda zaten özürlü olmazlardı. Aynca özel tedaviye ve gözetime ge­reksinimleri vardır. Bünyeleri fazlasıyla naziktir. Bazı şeyleri kesinlikle yapa­mazlar. Yalan zamana değin özürlüler karşısında takınılan tutum, bu belirle­meleri temel alan bir bakış açısı doğrul­tusundaydı. Özürlülerin tedavisi ise acı­ma ve özel gereksinimlerinin karşılan­masının bir karışımına, hayırseverlikle hastane gözetimi arasında bir yaklaşıma dayanıyordu.

Son yıllarda ise, geleneksel yaklaşı­mın yalnızca görünürde mantıklı ve doğru olduğu anlaşılmıştır. Daha önce de belirtildiği gibi, aslında birçok sağ­lıklı kişi bir özürlüden daha az kapasite­ye ve duyarlılığa sahip olabilir. Birçok özürlü de normal kabul edilen çoğu kimseden daha akıllıdır. Temel olarak özürlü bir insan herhangi bir hastadan, örneğin bir tüberkülozludan ya da kaza sonucunda bacağını yitirmiş bir kişiden pek farklı değildir. Onlar yalnızca ge­reksinimleri olgulara göre değişen kim­selerdir. Bazılarının işitsel yardıma, ba­zılarının belirli hareketler için yeniden eğitilmeye, bazılarının da doğru konuş­mak için yardıma gereksinimi vardır.

Özürlüler sorununa yeni yaklaşım tedaviden çok, yardım ve eğitimde izle­necek “strateji”ler üzerinde etkili olmuş­tur. Özürlü bir çocuk temelde akranları gibi bir yaşam sürecekse, ev ve okul gi­bi ortamlarda karşılaşacağı durumun dikkatle değerlendirilmesi gerekir. Baş­ka bir deyişle çocuğun yaşayacağı çevre ve kendi ailesi dışından alacağı yardım­lar da önemlidir.

Günümüzde birçok şey değişmiştir. Son 10-15 yılda daha sık gündeme gelen Özürlülük sorununda atılan önemli adımlar vardır. Birçok ülkede Özürlüle­rin özel kurumlara kapatılması ya da okullardaki “özel sınıflar”a gönderil­mesi gibi uygulamalar yasalarla kaldı­rılmıştır. Yasalara göre Özürlü çocuklar herkes gibi normal bir okula ya da sı­nıfa girme hakkına sahiptir. Ama ger­çekte bir yasarım durumu kökten değiştirmeye yetmediğini görmek için güncel olaylara bakmak yeterlidir. Ba­zı acı durumlar birçok önlemin ne kadar yetersiz kaldığım, anne ve baba­larda, öğretmenlerde, okul yöneticile­rinde süregelen önyargıların özürlü Çocukların toplumla bütünleşmesinde ne gibi zorluklar yarattığını açığa çı­karmıştır.

PAYLAŞ
Özürlü Çocuk Konusuna 1 Yorum Yapıldı
  1. vahap dedi ki:

    eşimle benim kanım aynı a.rh.+ çocugumuzda netür problemle karşılaşırız aydınlatırsanız çok menun olurum

Sayfa başına git