ŞEKER HASTALIĞI

Şeker hastalığı yaşam boyu süren kalıtsal bir hastalıktır. Şeker hastalığı (diyabet) tedavisinin temeli eğitimdir. Diyabetinizi doğru bir şekilde kontrol altına almak, ancak onu tanımakla mümkündür.yi bir diyabet tedavisi ancak I hastanın tedaviye kanlımı ile X gerçekleşir. İyi bir kan şeker kontrolü ile diğer insanlar gibi sorunsuz bir yaşam geçirilebilir. İyi kontrol altına alınmadığı takdirde kısa ve uzun dönemde yapüğı organ hasarlanmalan ile yaşamı tehdit edebilir. Şeker hastalığı, ömür boyu süren bir hastalıktır. Kontrolsüz şeker hastalığı bazı sakıncalara yol açar. Kısa dönemde kan şekerinin fazla yükselmesi veya düşmesi bilincimizi yitirmeye kadar giden koma durumu yaratırken; uzun dönemde tüm organlanmızda hasarlara yol açar. Küçük damarlardaki hasarlanmalar gözleri, böbrekleri, sinirleri etkilerken; büyük damarlardaki hasarlanmalar ise kalbi, beyni, bacaklan ve ayaklan etkiler. Bu hasarların oluşmaması için yapmanız gereken, kan şekerlerinizi açlıkta ve toklukta normal sınırlar altında tutmaktır.

Şeker hastalığının iki türü vardır:
1 — Şekersiz diyabet (Diabetes insipidus): Bu durumda, hasta bol miktarda, çok seyreltik idrar çıkartmaktadır. Nedeni: Hipofiz bezinin (bkz.) arka kısmmca salgılanan vazopressin hormo­nunun (antidiüretik hormonun) yetmez­liğidir.
Tedavi: Vazopressin zerkidir. Bek­lenen etki elde edilene kadar, hormon dozu artırılır. (Alkolün idrar söktürücü etkisi, vazopressin salgılanmasını önle­mekle oluşmaktadır).
2 — Diabetes mellitus, bilinen “Şekerli diyabet”tir.
Nedeni: Pankreas tarafından salgıla­nan insülin hormonu azlığıdır.
İnsülin’in varlığı veya pankreas’ı çıka­rılmış köpeklerde şekerli diyabetin ortaya çıktığı, 1889 yılında Almanya’da ortaya atılmıştır, fakat bu hormon an­cak 1922 yılında, Kanada’da çalışmak­ta olan Banting, Best ve Macleod tara­fından, pankreas’m adacık hücrelerinden ayrılmış ve adları geçen kişiler de bu çalışmalarıyla Nobel Odülü’nü kazanmış­lardır.
Belirtileri: Hastalık, orta yaşlar­da, çok hafif bir şekilde başlayabilir ve teşhis edilmesi, ancak genel muayenede, rastlantıyla olur. Bu kişinin o zamana kadar olan yegane şikâyeti, belki de tekrarlayan çıbandır. Şeker hastalığı, ay­nı zamanda, atardamar hastalıklarıyla da ilgilidir. Kadınlarda ilk şikâyet, dış üreme organlarındaki kaşıntı (pruritus vulvae) olabilir. Hastalığa, şişmanlarda daha çok rastlanır.
Hastalık, yaşamın erken döneminde başlarsa, daha ağır seyreder. Hasta, git­tikçe artan susuzluk duygusu, halsizlik ve kilo kaybından şikâyet eder, sık ve az idrar çıkartır. Kadınlarda, âdetler ke­silebilir ve dış üreme organlarında ka­şıntı başlar, erkeklerde ise cinsel güç azalabilir. Dil yüzeyi genellikle düzgün­dür, ama dişetleri iltihaplarına sık rast­lanır ve tekrarlayan çıbanlar, geceleri gelen bacak krampları, el ve ayaklarda karıncalanma ve uyuşma, diyabetin sık rastlanan ön belirtileridir. İdrarda şeker boldur ve ağır şeker vakalarında, has­tanın soluğu aseton kokar. Tedavi edil­mezse, bilinç kaybı ve şeker koması gö­rülür. Şekerli hastaların dikkatli bir ge­nel muayeneden geçirilmeleri gereklidir, çünkü bu hastalık, akciğer veremi gibi, diğer bir kronik hastalıkla bir arada bu­lunabilir.
Tedavi: Mütehassıs doktor tarafın­dan yapılmalıdır. Bazen, sadece perhiz­le idare edilebilir, perhizle birlikte ağız­dan bir anti-diyabetik ilaç alınabilir ve­ya daha ağır vakalarda, insülin kulla­nılması da gerekebilir. İnsülin’in çeşitli bileşimleri vardır ve her birini gerektiren değişik durumlar vardır. Belirli bir bileşim ve doz, doktorun fikri alınmak­sızın değiştirilmemelidir. Bir şeker has­tasına, kendi idrar deneyini yapmayı ve tedavisini ayarlamayı öğretmek artık âdet olmuştur, fakat ağır vakalarda dai­ma, düşük şeker düzeyinden ötürü, ko­ma tehlikesi olduğu gibi, bazen de çok yüksek kan şeker ve keton düzeyinden ötürü koma (şeker koması) olasılığı var­dır.
1. Hipoglisemik koma (Düşük kan şe­keri düzeyi koması):
Nedeni: Yüksek doz insülin almak­tan, bir öğün atlamaktan veya şiddetli idman yapmaktan ötürü, kan şeker dü­zeyinin düşmesidir.
Belirtileri: Önceleri iyi olan bir hastada, ani başlaması tipiktir. Öncü be­lirtiler, huzursuzluk, bayılma duygusu, kalp çarpıntısı, soğuk terleme ve açlık duygusudur. Hasta, genellikle belirtileri tanır ve nöbeti, bir miktar şeker yiyerek atlatır. Bunu önleyemezse, sarhoşmuş gibi yürür, konuşur, bayılır ve komaya girer.
Tedavi: İnsülin kullanan diyabetliler, yanlarında şeker taşımalı ve üstlerinde bulundurdukları bir kartta da, kişinin şeker hastası olduğu ve neresinde şeker bulunduğu yazılı olmalıdır. Ön belirtiler belirginse, hasta şekeri kendi alır, ama dalgınlık.ve baygınlık hali çok ani baş­larsa hasta, şekeri yutamayacağmdan, du­rum daha önemli olur. Bu durumda, deri altına yapılacak 0,6 mi. adrenalin, kan şekeri düzeyini yükseltir ve hasta, şekerini yiyecek kadar iyileşebilir. Aynı şekilde, damar içi yoğun glikoz veril­mesi de hastayı kendine getirir ama, böy­le bir zerk olasılığının el altında olması enderdir. Mide yoluyla vücuda şeker ver­menin diğer bir biçimi de, mide tübü kullanmaktır; ama burada, yanlışlıkla baygın hastanın akciğerlerine şeker gön­dermek tehlikesi vardır. Mümkünse, glu-kagon zerki (bkz.) yapılmalıdır, çünkü bu, en güvenli yoldur. Bu madde, am­pul halinde satılır ve zerk edilmesi için, diğer bir ampul içinde bulunan bir sı­vıyla karıştırılmalıdır. Herhangi bir be­cerikli kişi, bu ikisini karıştırıp hastaya zerk edebilir, çünkü bu maddenin, deri­altı, adale veya damar içine zerk edilme­si fark etmez.
2. Şeker koması:
Nedeni: Kanda artmış şeker düzeyi ve ketonların varlığıdır. Bilinen şeker hastalarında, bir doz insülin’in ihmal edilmesi, gereğinden az insülin kullanıl­ması, akut zerk veya ruhsal sıkıntı hali bu komaya neden olabilir. Bir de, tedavi edilmemiş şeker hastalığı vakaları bu komayla sonuçlanır.
Belirtileri: Bu koma hali yavaş yavaş belirir. Hastanın iştihaı azalır, bu­lantı ve kusma başlar. Karında ağrı ve uyuklama da görülebilir. Deri kurur, ağız kurur ve kötü kokuludur, kan ba- sıncı düşer ve nabız hızlı ve zayıf atar. Solunum derindir.
Tedavi: Hastalar hemen hastaneye nakledilmelidir, çünkü, tedavinin temeli basit olmakla birlikte, —insülin veril­mesi— ayrıntısı çoktur ve laboratuvar deneyleri gerekmektedir. Görülüyor ki, şeker hastalığında rast-lanabilen iki koma arasında büyük fark­lar vardır. En fazla rastlanan hipogli­semi komasıdır ve baygın bir hastanın şeker hastası olduğu biliniyorsa, hemen şeker veya glukagon verilerek tedavi edilmelidir. Diabetes mellitus’un komplikasyonlan: En sık rastlananları, görme bulanıklığı ve bilhassa el ve ayaklarda duygu deği­şikliklerine yol açan nevrit’tir

PAYLAŞ
ŞEKER HASTALIĞI Konusuna 1 Yorum Yapıldı
  1. MELİHA dedi ki:

    Şeker hastalıgı hakkında çok güzel bilgiler vermişsiniz..Bilhassa kadınların bu hastalık hakkında dikkatli olmaları bilgilendirilmeleri şarttır.Selamlar

Sayfa başına git