ANTİSEPTİK

Tam anlamında, kokuş­ma yapan mikropları yok eden veya ge­lişmelerini önleyen maddedir. Dezenfek­tan bir madde ise, hastalık yapıcı mik­ropları öldürür, ama bu iki deyim çok karıştırıldığından, artık aşağı yukarı ay­nı anlamda kullanılmaktadır. İlk defa Louis Pasteur (1822-1895), mikropların hastalık yapabileceklerini bulmuştur. Bu­nunla birlikte, mikropların yara enfek­siyonu ve sepsis yapabileceklerini ilk gösteren, 1847 yılında Macar asıllı Sem-melweiss olmuştur. Semmelweiss, mes­lektaşlarını, loğusalık hummasının mik­ropla oluştuğuna inandırmaya çalışmış, fakat başaramamıştır. Aynı şekilde, 1843’te Oliver Wendell Holmes, loğu­salık hummasının bulaşabileceğini iddia ettiği zaman, ona pek inanan olmamış­tı. Ancak Pasteur’le başlayan mikrop­ların tanımlanması ve etkilerinin belir­lenmesi, yani mikrobiyoloji bilimi ile an­tisepsinin önemi anlaşılmış oldu. Cerra­hide antisepsiyi ilk uygulayan, Joseph Lis-ter’dir (1827-1912). Lister, ameliyat oda­sına karbolik asit püskürtmekte ve ame­liyat odasında kullanılan bezleri karbo­lik asitle yıkatmaktaydı.
Zamanla, ameliyatlarda, antisepsinin yerini asepsi almıştı. Yani, amaç, giren mikrobun öldürülmesi değil, onun yeri­ne, ameliyatla ilgili her madde ve aletin sterilize edilip, tamamen mikropsuz kı­lınmasıdır. Günümüzde, antiseptikler de­riyi veya kirlenmiş yaralan temizlemek için kullanılır. Bunlar, yaraların iyileş­mesini geciktirdiklerinden, dikkatle kul­lanılmaları gerekir. Birçok doktor, en etkili ve en az zararlı antiseptiğin, su ve sabun olduğunu iddia ederler. Evlerde antiseptiklerin en uygun kullanılış alanları, tuvaletlerdir

PAYLAŞ
ANTİSEPTİK Konusuna 1 Yorum Yapıldı
  1. ayşe dedi ki:

    ewet doğru söylüyorsunuz (y)

Sayfa başına git