BAŞ AĞRISI

Tıpta en sık rastlanan belirtilerden olup, yaklaşık % 90’ında yapıya ait (anatomik) hiçbir neden yok­tur. Baş ağrısı, genellikle geçici ve si­nirsel nedenlere dayanır ve daha fazla, endişe, açıklanmayan hiddet ve öfke hal­lerinde duyulur. Bu durumlarda, ağrı­nın oluşumu, kaşlardan, boyun bölge­sindeki kaslara kadar uzanan ve kafa­tası derisi içinde ilerleyen kas tabaka­sının spazmı şeklinde açıklanır.

Bu ola­yın, evrimde, atalarımızdan kalma bir reaksiyon olduğu da söylenebilir, çünkü köpek veya maymun gibi hayvanlarda, kızgınlık anında, ensedeki tüylerin, alt tabakalardaki kasların kasılması sonucu dimdik olduğu görülür. Bazı tip baş ağ­rılarında esas neden, beyin atardamar­larının genişlemesi veya duvarlarındaki basıncın artmasıdır, çünkü, beyin doku­sunda ağrı duygusu yoktur ve hasta tam bilinçliyken dahi, beyin dokusu ağrı du­yurulmadan ellenebilir, hattâ ameliyat edilebilir.

Migren, beyin tümörü vaka­ları veya kafatası içinde yer tutan yeni oluşumların belirmesinde duyulan baş ağ­rıları bu temele dayanır. Sinüsler gibi, kafatası içi boşluklarda konjestion (kan hücumu) şiddetli baş ağrısı uyandırır ve burundaki en hafif bir kanlanma dahi,baş ağrısına neden olabilir. Bir olasılık­la, gözlerdeki görme kusurları da, kon-jestiondan ötürü baş ağrısına yol açabi­lir, fakat göz bozuklukları sanıldığı ka­dar sık ve çok baş ağrılarına neden ol­mazlar. Bununla birlikte, göz içi tansiyo­nu gibi ciddi göz hastalıklarının çok şid­detli baş ağrılarını uyardıkları da bir gerçektir.

Halk arasında, diş iltihaplarının, böb­rek hastalıklarının, romatizmanın ve. yük­sek kan basıncının da baş ağrısına neden olduğu kanısı yaygındır. Bunlar, doğru­dan etkiyle baş ağrısı uyandırmasalar da, kişinin bu rahatsızlıklarından ötürü aşırı derecede üzüntü duyması, bir baş ağrısı nedeni olabilir. Tansiyon yüksekli­ği de baş ağrısına yol açabilir, ama bir­çok yüksek tansiyon vakası belirtisiz ol­duğundan, rastlantıyla saptanmaktadır. Kan basıncının yükselmesine üzülen bir kişinin, bu üzüntüden dolayı başının ağ­rıması daha olağandır. Teşhiste önemli olan, baş ağrısının tanımıdır; sinirsel baş ağrıları, hastanın sinirsel durumunun, olayları acıklı duruma sokmasına neden olmasından ötürü “feci”, “kızgın iğneler batarcasına” vb. gibi deyimlerle anlatı­lır.

Burada baş ağrısının bütün başa yay­gın olması da, lokalize bir olayın olma­dığına işaret eder. Baş ağrısı, fizik bir nedene bağlı ise, ağrı lokalizedir, hasta­yı hareketsiz durmaya iter ve diğer baş­ka belirtiler de vardır. Kusmayla bera­ber seyreden, çok şiddetli, lokalize ağrı­lar, beyin içi basıncının arttığına işaret ettiğinden, acil önlem gerektirir. Mig­rende, ağrı öncesi genellikle kusma olup, ağrı göz belirtileriyle birlikte duyulur. Sinüzite bağlı baş ağrısı, iltihaplı sinü­sün bulunduğu yerin üzerine rastlayan bölgede duyulur. Sinüslere uyan bölge­lerdeki baş ağrıları genellikle, gözlerin hemen üstünde, gözlerin iç veya dış ke­narlarında, yanakların üstünde vb.’dır ve bu durumlarda, yakaların çoğunda, nez­le veya bir burun akıntısı da vardır. Baş ağrısının tedavisi, nedeninin tedavisidir.

PAYLAŞ
BAŞ AĞRISI Konusuna 2 Yorum Yapıldı
  1. songül ergün dedi ki:

    selam bu yazıda sanki ben anlatılıyorum aynen başıımın içinde basınçlar iğne batar gibi ağrılar oluyordu…neden acaba beynimin içinde birşeyle var diyordum kendimi odalara kapamıştım… doktor ruhsal bozukluk yaşıyorsun dedi.en azından korkularım azaldı. ALLAH herkese bol şifa versin….

  2. zümrüt dedi ki:

    slm ben zümrüt benim de son 1hafdadır başım ağrıyor ve sanki bolon şişiyor gibi başım şişip iniyo yüzüm geriliyor sanki biri oynuyor gibi bayılıp kendimden geçiyorum
    bu konuda yardım ederseniz çok sevinirim

Sayfa başına git