Dizanteri

DİZANTERİ.
İshalle birlikte, mukus ve kan atılması ve karında sancı veya ra­hatsızlık duygusunun bulunması halidir.

Nedeni: 1. İlk defa dizanteri basili­ni ayıran Japon bakteriyologu Kiyoshi Shiga’nın onuruna adlandırılan Shigella cinsi bakterilerin enfeksiyonudur. Basilli dizanteri etkenleri, Shigella dysenteriae, Shigella flexneri, Shigella sonnei veya Shigella boydii’dir. En tehlikelisi, Shi­gella dysenteriae olup, bunu Shigella flexneri ve Shigella sonnei takip eder.
2. Entamoeba histolytica enfeksiyonu (amipli dizanteri).
Belirtileri: Basilli dizanteri: Baş­langıcı anidir, yaklaşık enfeksiyondan 4 gün sonra başlar ve hafif şeklinde, kapıp kalmlaşan kapsül kemersi bağını oluşturur.

Karın ağrısı artar ve tenezm hali (dışkılanacak madde yok­sunluğundan dışkılama gereksinimi ve ıkıntı) görülür. Bu durumda, dışkı yeri­ne, mukus ve kan çıkartılır. Shigella dysenteriae’nin ağır enfeksiyonlarında, basillerin saldığı toksinlerle, göz iltihabı ve nörit belirebilir. Aynı zamanda, bacak eklemlerinin sıvıyla dolması da mümkündür. Öldürücü vakalar enderdir, ama çocuk ve ihtiyarların dikkatle iz­lenmesi ve bunlarda su kaybının kontro­lü önemlidir.

Amipli dizanteri: Tropikal ve subtropi­kal ülkelerde görülür. Başlangıcı sinsidir (bazen de akut olabilir) ve ishalin ka­rakteri, basilli dizanterininkinden farklı­dır. İshal çok şiddetli olmamakla bera­ber, yine de mukus ve kan vardır. Ka­rın sancısı çok değişken olup, peptik ülser veya apandisiti andırabilir. Tropi­kal ülkelerde bulunmuş bir kişi, belirsiz bir sağlık bozukluğu ve garip ishal ve kabızlık nöbetlerinden (bazen küçük bir karın ağrısıyla birlikte olan) şikâyet edi­yorsa, dışkısında amip aranmalıdır. Bu hastalığın tehlikesi, karaciğerde amip abselerinin oluşabilme olasılığıdır.

Tedavi:
Basilli dizanteri: Geçmişte sulfonamidler etkiliydi; sonraları basil­ler, bu ilaca karşı bağışıklık kazandı. Bundan ötürü, özellikle bir çalışma yeri salgınında, bakteriyolojik örneklerin ilaç duyarlığı yönünden incelenmesi ve anti­biyotiğin buna göre seçilmesi gereklidir. Ağır enfeksiyonlarda, su ve tuz kaybı önlenmelidir.

Amipli dizanteri: Amiplere karşı en et­kili ilaç, emetine’dir. Akut evrelerde bu ilaç, emetine hidroklorür veya dehydroemetine hidroklorür (Mebadin) şeklinde enjeksiyon olarak verilir ve birkaç gün sü­ren enjeksiyon tedavisinden sonra bir kür de emetine bismut hiodine (E.B.I.) uy­gulanır. E.B.I. bulantı yapıyorsa, ilacın alınma­sından yarım saat önce verilecek bir sedatif, genellikle kusmayı önler. Amipli dizanteriyi, tetrasiklin gibi bir antibiyo­tikle, başarıyla tedavi etmek mümkünse de, bu tedavi devamlı değildir ve bu ça­reye ancak emetin zerkinin yapılamaya­cağı veya hastanın yatırılamayacağı du­rumlarda başvurulur. Günde üç kere, 400-800 mg. metronidazole (Flagyl) 5-10 gün süreyle kullanıldığı takdirde, ciddi bir toksik etkisiyle karşılaşılmadığı ve ila­cın da başarılı olduğu görülmüştür.

Korunma: Dizanteri, özellikle yemek pi­şirmede temizlik koşullarına uymamak­tan ötürü, yayılır. Bu enfeksiyon, yiye­cek maddesine, dışkıya bulaşmış sinek­lerle, yiyeceği elleyenlerin ellerinin en­feksiyonla bulaşmasından ya da mutfağa enfekte tozun girmiş olmasından yerle­şir. Sağlıklı taşıyıcılar, amip veya basil­leri taşıyıp, yayabilirler. Bir işyerinde salgın olursa, böyle bir taşıyıcı aranma­lıdır. Yiyeceklerin bulunduğu yerlerde, sağlık koşullarına uyulmalı, eller temiz tutulmalı, yiyecekler sinek ve tozdan ko­runmalıdır. En uygunu, yiyeceklerin ka­palı kaplarda ve mümkünse buzdolabın­da korunmasıdır. Kentlerde, bu hastalık vakaları artmaktadır.

Basilli dizanteri

Shigella grubu mikroplar tarafından meydana getirilir. Tek tük vak’alar halinde yurdumuzun her yerinde devamlı olarak vardır. Şartlar müsait olunca salgınlar da yapar. Dizanteri basilinin kaynağı insanlardır.

Bulaşma: Direkt temas ile veya su, besin maddeleri ile dolaylı yoldan olur. Direkt bulaşmada, hastanın ellediği kapı tokmakları, çatal, kaşık, bardak, havlu ve hela musluklarından alınan basiller de söz konusudur. Dizanteriyi hafif geçirenler, yatmaya ihtiyaç duymadan ayakta gezenler, hastalığı kolayca yayarlar. Bir insanda hafif hastalık yapan dizanteri basili, diğer bir insanda ağır bir hastalık tablosuna yol açabilir. Hastalığı hiçbir belirti vermeden geçiren dizanteri taşıyıcıları da vardır. Dolaylı bulaşmada besin maddelerinin mikropla kirlenmesi durumu görülür. Portör (hastalığı belirti vermeden taşıyan) satıcı, aşçı, garsonların ve diğer gıda ile uğraşanların basili bulaştırması ile ekmek, süt, su, salata, meyve gibi pişmeden yenen ve içilen maddelerden, hastalık kolayca alınmaktadır. Dizanterinin yayılmasında karasinekler de rol oynar.

Dizanteri salgınları yaz aylarında çıkar. Denize dökülen lağımlardan karışan basillerle plajlarda hastalığı almak mümkündür. Dizanteriye her cins ve yaştaki kişiler yakalanabilir. Çocuk ve yaşlılarda, diğer bir hastalığın nekahatinde bulunanlarda, dolaşım yetmezliği olanlarda, hamilelerde ve veremli olanlarda ağır seyreder. Hastalığın kuluçka süresi, ortalama olarak 3-6 gün arasında değişir.

Belirtileri: Kuluçka dönemini takiben ani olarak başağrısı, halsizlik, kusma, titreme ile ateş yükselir. Karın ağrısı ile birlikte ishal başlar. Hasta günde 10 ile 120 kere arasında helaya gider. Büyük abdest içinde kan, balgam ve cerahat mevcuttur. Dışkılama karın ağrısını takib eden buruntuyla başlar. Arkasından şiddetli bir ağrı ile barsak muhteviyatı dışarı atılır. Bazan hasta helaya gidemeden yatağına dışkılar.

Dilin üstü paslıdır. Hastalık ilerledikçe dil şişer. Karın muayenesinde kalın barsaklar sucuk gibi ele gelir ve ağrılıdır. Ayrıca, mide-barsak sindirim salgısında azalma olduğundan hazımsızlık da ortaya çıkar. Barsakta gaz vardır. İdrar yaparken yanma, bazan durdurulamayan hıçkırık vardır. Tansiyon, hastalığın 2-3. günü düşer, nabız sayısı artar.

Çocuklardaki dizanteri daha değişik seyreder. Çocuklarda sinir sistemi belirtileri fazladır, huzursuzluk, durgunluk, havaleyle seyreder. Su kaybı belirtileri çoktur. Dışkıda balgam boldur. Dışkı yeşil renktedir. Dizanteri erişkinlerde 10-15 gün sürer. Müzminleşen dizanteri ise gelip geçici şifalarla senelerce sürebilir. Uygun bir tedavi ve rejimin yapılmaması ve basilin hususiyetlerine bağlı olarak dizanteri müzminleşebilir. Müzmin dizanterinin iki şekli vardır:

Dispeptik müzmin dizanteri: Büyük abdestte kan ve balgam kaybolduğu halde ishal devam eder. Besinlerin hazmedilememesi söz konusudur. Büyük abdest oldukça fena kokuludur. Kalın barsakta ülserli ve kanayan noktalar vardır.

Komplikasyonlar (Hastalığın seyrinde ortaya çıkabilen durumlar): Makat çevresi apseleri, prolapsus ani (makatın dışarı çıkması), sidik kesesi iltihabı, dizanteri romatizması, göz kapağı mukozasının iltihabı (konjiktivit), idrar yolu iltihabı, kaslarda felç nadir de olsa görülebilir. Dizanterilerde ölüm oranı % 5-10 arasında değişir. Çocuk ve yaşlılarda fazladır. Türkiye’de dizanteriden ölüm oranı, batı ülkelerine göre daha düşüktür. Basilli dizanteri tipik belirtileri ile kolayca tanınır. Fakat amipli dizanteriden klinik belirtileri ile ayırt edilemez. Kesin teşhis, büyük abdestten kültür yaparak dizanteri basilini üretmekle konulur.

Tedavi: Hasta, yatak istirahatine alınır (hastahanede yatırmak en uygunudur). Önce beslenmesi ayarlanır. Bol sıvı verilir. Hasta pirinç çorbası ile beslenir. Posa bırakan gıdalar verilmez (sebze, meyve gibi). Midede azalmış bulunan hidroklorik asit, limonata şeklinde veya özel ilaçlarla tamamlanır. Yemekten sonra, sindirim enzimleri ihtiva eden ilaçlar verilir. Yiyebilen hastalara ekşi elmaların rendesi faydalıdır. Şiddetli ağrılara karşı; karın üzerine sıcak su torbaları ve termofor koymak iyi gelir, geceleri ilaç verilir. İshal azalıp büyük abdest şekillenmeye başlayınca, ızgara köfte, pirinç ve patates püresine geçilir. C, K ve B vitaminleri de verilir.

Tedavide ilaç olarak en mühimi, direkt olarak basil üzerine etkili olan ilaçlardır. Bunlar arasında; tetrasiklin, kloramfenikol, sulfamidler ve streptomisin sayılabilir. Bu ilaçlar, mutlaka bir doktorun denetiminde kullanılmalıdır.

Korunma: Hastalar, sağlamlardan ayrılır, büyük abdest dezenfekte edilmeden tuvaletlere dökülmez. Dizanteri nekahetleri ve taşıyıcıları, besin maddeleri işçiliğinden muaf tutulur. Sular klorlanır. Sütler iyi kaynatılır veya pastörize edilir, çiğ sebze ve meyveler temiz ve bol su ile yıkanır. Salgınlar esnasında çiğ sebze ve meyve yememelidir. Besinler kara sineklerden korunmalı, el temizliğine itina göstermelidir. Korunmada yaygın olarak kullanılan bir aşısı yoktur.

PAYLAŞ
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Sayfa başına git