Sağlık Sözlüğü – E

Güvence açısından bir sakınca yoksa akımı kesin ya da kazazedeyi kaynaktan uzaklaştırınız. Gerekirse hastaneye kaldırılmasını sağlayınız. ■ Solunum ve kalp atışları durmuşsa hayata döndürme işlemlerine hemen başlayınız. ■ Kazazede kendinde değil fakat normal olarak nefes alıyorsa, iyileşme konumuna getiriniz. ■ Yanıkları tedavi ediniz. Yaralan dikkatli kontrol ediniz, ilk göründüklerinden daha derin olabilirler. ■ Şok...
Elektrik çarpması, ölüme sebep olan kazalardan biridir. 150 voltun üstündeki elektrik çarpmalannda | kalp atışlarında bozulma ve zayıflama olur, ölüm sebebi kalptir. Kalp kaslan felce uğrar. 400 voltun üstündeki elektrik çarpmalannda, bütün sinir sistemi birden felce uğrar, solunum ve kalp durur. Bilindiği gibi elektrik akımlan, özellikle yüksek voltajlı olanlan öldürücüdür. 220...
ETER. Kimyasal adı dietil eter (diethyl ether) olan uçucu, anestetik bir sıvıdır. XVI. yüzyıldan beri tanınmakta olan eterin anestezide ilk kullanılışı XIX. yüz­yılda olmuştur ve 1846'da, ilk defa Wil-liam Morton, Massachusetts General Hospital'de bu maddeyi kullanmıştır. Eterin anestezik olarak kullanılmaya baş­lanması, modern cerrahinin' gelişimine yol açmıştır, çünkü tecrübesiz kişiler da­hi,...
‘’Yanık Yaralanmasına Genel Bir Bakış Doğrultusunda Eskar Nedir Sorusunun Cevabı’’ Eskar dokusunu anlatabilmek için öncelikle yanık nedir konusuna değinmek gerekir. Çünkü eskar yanık neticesi sonucunda gelişen bir durumdur. Bu nedenle yanık meselesine bir göz atmak gerekiyor. Ateşin keşfinde bu yana insanoğlu ateşle sürekli iç içe yaşamıştır. İnsanoğlu için ateş artık vazgeçilmez bir...
EROZYON. Rahim boynunu (serviks) etkileyen bir özel durumdur. Nedeni: Burada kelimenin bize ha­tırlattığı anlamda bir doku aşınması söz konusu değildir. Aşınmadan kasıt, vagi-nayı ve vaginaya uzanan rahim boynu­nun dış kısmını normalde örten çok katlı yassı epitel'in (bkz. Epitel) yerini, yük­sek epitelin almasıdır. Vaginal bir spe-kulum'la rahim boynu inceldiğinde, bu değişmeden...
ERGOSTEROL Günümüzde bile birçok genç kız bir­denbire beliren âdet kanaması olayına ruhsal açıdan hazır değildir veya en azın­dan, konu hakkında bilgisizdir. Âdet ka­naması ağrılı olabilir, vücuttaki hormon dengesinin değişimi ve dokuların su bi­riktirme eğilimi sırt ağrıları ve mide bu­lantısı yapabilir. Genellikle ilk âdet ka­namaları düzensizdir. Ay dönemi 12 gün kadar...
ERGENLİK ÇAĞI. Buluğ, Adolessans, Püberte, Erinlik. İkincil cinsel özelliklerin belirmeye başlamasıyla kişinin tam ol­gunlaşması arasındaki dönemdir. Bu dö­nem, vücut büyümesinin tamamlanmasıy­la sona erer; genellikle kızlarda 12, er­keklerde 14 yaşlarında başlar. Her iki cinsiyette de erginlik veya buluğ çağının belirtilen yaşlardan 3 yıl önce ya da 3 yıl sonra başlaması normaldir....
ERBEZİ (Testis). Düzgün yüzeyli, oval, 2,5 x 3 x 4 cm. boyutlarında olan bir or­gandır. Her bir testisi, tunica vaginalis adlı, aralarında ince bir sıvı tabakası olan çift katlı bir zar kaplar. Her iki testis de skrotum'un içinde bulunur; ge­nellikle, soldaki, sağdakinden biraz da­ha aşağıda durur. Erbezinin arkasında, boylu boyunca,...
Doğuştan bir şekil bo­zukluğu olup, üretra, penis'in üst yüzün­de dışarı açılır. Bu şekil bozukluğunun en kötü halinde, penis'in üstünde oluk şeklinde açık olan üretra ve aynı zaman­da mesanede de "ektopik mesane" adı verilen bir şekil bozukluğu vardır (bkz. Mesane Hastalıkları) ve mesanenin ön yüzü ile karm açık kalmıştır. Penis'in kökünde...
Epidemi Nedir? Yunanca kökenli bir isim olan Epidemi epi (üzerinde) ve demos (halk) kelimelerinin birleşmesinden oluşmuştur. Epidemi yaygın hastalık, salgın, bulaşıcı hastalık ve hızla yayılan gibi birçok anlama sahiptir. Belli bir bölgede hızlı bir şekilde aynı anda birden çok insanın birden hastalanması olayına epidemi denir. Bir hastalığın geniş bir bölgede yayılarak...
ENTAMOEBA HISTOLYTICA. Amip­li dizanteri vakalarında, kalınbağırsakta bulunan amiptir. Hastalık sırasında amip, karaciğere girip, burada abse ya­pabilir. Bu, ufak bir amiptir ve mikros­kopta bakıldığında, genellikle yemiş ol­duğu eritrositlerin de asalağm içinde ol­duğu görülür. İkiye bölünerek çoğalır ve kendisi için elverişli olmayan çevre koşullarında kistler haline geçer. Isının 5 derece civarında olması...
Virüsler, inflüenza, kızamık, kabakulak, çocuk felci, çiçek, ansefalit, sarıhumma, enfeksiyöz sarılık, suçiçeği ve tütün mo­zaik hastalığı, ağız ve ayak hastalığı gibi bitki ve hayvan hastalıklarına neden olur­lar. Diğer virüs hastalıkları; domuzlar­da domuz humması, tavşanlarda görülen miksomatoz'dur. Araştırmaların sonuçla­rına göre, nezle de virüslü bir hastalık­tır. Virüslerin başlıca özellikleri şöyle özetlenebilir: 1. Bakteriler,...
Sayfa başına git