Sağlık Sözlüğü – G

Bütün göz yaralanmalan potansiyel olarak ciddi olaylardır. Çünkü göze kaçan cisimler göz küresini delebilir ve iç hasarlarla ve muhtemel enfeksiyonlarla sonuçlanabilir. Gözde en çok rastlanan yabancı cisimler, toz, kum ya da kirpiktir. Göz küresinin dış yüzeyine yapışarak ya da gözkapağının altına yerleşerek (normal olarak üst kapağa) rahatsızlığa ve iltihaplanmaya yol açarlar....
Hem sıvı hem de katı yakıcı kimyasal maddeler göze kolayca kaçabilir ve göz yüzeyi üzerinde hızla ağır yaralar açılmasına, hatta körlüğe sebep olan hasarlar meydana getirebilir. Belirtiler:■ Etkilenmiş olan gözde ağır ağrılar. ■ Hasarlı göz, ışığa bakamaz. ■ Etkilenen göz, kapalı olabilir. ■ Göz kızarmış, şişmiş ya da çok fazla sulanmakta olabilir. İlk yardım ve...
GÜNEŞ ÇARPMASI (Sıcak çarpması). Son zamanlara kadar, güneş çarpmasıy­la, sıcak çarpması ayrı iki durum kabul edilmekteydi. Bu görüşe göre: Tropikal iklimlerde de Kuzey Avrupa'da çelik fı­rınları çalışma koşularında da sıcak çarpmasının nedeni, çevresel aşırı sıcak­tı. Güneş çarpması ise, inanışa göre,güneş ışınlarının, baş veya omuriliğe et­kisiyle oluşurdu. Aslında, böyle bir du­rum...
GUATR. Boyunda bulunan tiroid bezi­nin şişmesidir. Guatr, nedenlerine göre sınıflandırılır: 1. Basit guatr'da, tiroid bezinin aşın veya normalden az çalış­ması, ya da habislik söz konusu değil­dir; 2. Habis guatr; 3. Hipotiroidizme (tiroid bezinin normalden az çalışması­na) bağlı guatr; 4. Hipertiroidizme (be­zin aşırı çalışmasına) bağlı guatr. 1. Basit Guatr: Nedeni: Besinlerde iyot azlığıdır....
Gripin Nedeni: Miksovirüslerden olan, in­fluenza A, B ya da C enfeksiyonudur. Belirtileri: Ani olarak, yüksek ateş, titreme, baş, kemik ve kas ağrısı, önce­leri kuru ve sonraları balgamlı olan ök­sürükle başlar. İkincil bakyeriyel bir en­feksiyonun eklenmesi halinde, grip, bronkopnömoni ya da pnömoniye dönü­şebilir. Genellikle, depresyon hali, in-fluenzaya eşlik eder. Tedavi: İkincil...
GRANÜLASYON DOKUSU. Bir yara­nın iyileşmesinin başlangıcında, yara yü- GREGORY KARIŞIMI zeyinde, fibroblast ve endotel hücrele­rince meydana gelen dokudur: Kırmızı kadifeyi andırır ve enfeksiyona karşı kuv­vetli direnci vardır. İyileşme ilerledikçe, bu doku sonunda, deriyi yapacak epitel hücrelerince kaplanır. Endotel hücreleri, ufak kan ve lenf damarlarını yaparlar, fibroblastlar da ilerde büzülüp yara izi­ni...
GÖZLÜK. Gözde, gözlük kullanılmasını gerektiren dört çeşit kırılma bozukluğu vardır: Miyopi (uzağı görememek), hi-permetropi (yakını görememek), astig­matizm ve presbiyopi. Miyopi'nin (bkz.) nedeni, gözün ışınları çok fazla kırması sonucu, görülen cismin görüntüsünün re­tina önünde olan bir odak noktasında oluşmasıdır: Bunun sonucu, bulanık gö­rülür. Miyopi, genellikle okul çocuğun­da görülen bir göz bozukluğudur;...
GÖZ BOŞLUĞU (Orbita). İçinde gözün yerleşmiş olduğu kafatası girintisi nea kenarı arasındaki açıda bulunan ve Schlemm kanalı yoluyla toplardamarla­ra uzanan ince kanallara akar. Bu ka­nalların tıkanması, ya da sıvı salgısının aşırı olduğu hallerde, göz küresi içi ba­sınç yükselir. Belirtileri: Akut baş ağrısı, hasta taraftaki şiddetli ağrıya bazen eşlik eden bulantı, kusma...
GÖZ. Gözler, görme organıdır; yakla­şık olarak 2,5 cm. çapında olup, kafa­tasındaki göz çukuru içinde bulunurlar. Gözleri, yuvalan içinde oynatan, dış okü­ler kaslar (göz çukuru arkasından, göz yuvarlağının üst, alt ve yanlarına yapı­şan dört düz —rektus— kası) ve iki oblik (çapraz) kastır. Alt oblik kas, göz çukuru tabanının iç ön bölümünden,...
(Toraks). Göğüs boşluğunda, kalp ve akciğerler vardır, içinden, ye­mek borusu geçer. Göğüs duvarlarını destekleyen kaburgalar (her iki yanda, 12'şer adettir), arkada omurgaya ve ön­de üst 7'si de, göğüs kemiğine bağlıdır. Kaburgaların arasinda, kaburgalararası kasları, sinirleri, atar ve toplardamarlar vardır. Göğüs duvarını, dışta deri, iç yüzdeyse, parietal plevra kaplar. Göğüs­le karın...
GLOMERÜLONEFRİT Nedeni: Hastalık, genellikle, boğaz, deri veya yanıkların hemolitik strepto­kok enfeksiyonlarını izleyerek ortaya çı­kar. Kızıl ile bu hastalığın ilişkisi oldu­ğu da bilinmektedir. Bu hastalıktaki baş­lıca olay, glomerüllerde oluşan bir an-tijen-antikor reaksiyonu sonucu, glome-rül fonksiyonunun bozulması ve tuz, su, azotlu maddelerin vücuttan atılmaması, dolayısıyla da, kan dolaşımındaki yükün artıp, ödem (kol...
GLİYOM. Sinir sistemi kaynaklı, beyin veya omurilik tümörüdür. Beyni kapla­yan zar kaynaklı, meninjiyom ve kan da­marı kaynaklı hemanjiyom tümörlerinin karşıtıdır. Gliyomlar, içinde bulunduk­ları sinir dokusunu kapladıklarından ve böylelikle normal ve tümörlü doku ara­sı sınırın seçilememesinden ötürü, habis kabul edilir. Bunlar, metastazla (bkz.) yayılmaz, fakat ameliyatla çıkarılmala­rı, daima beyin dokusunun bir...
Sayfa başına git